DÜNYADA 1,8 MİLYARDAN FAZLA İNSAN YETERLİ BARINMA HAKKINDAN YOKSUN
Dünya Mimarlık Günü 1985 yılından bu yana her sene Ekim ayının ilk Pazartesi günü, BM Dünya Konut Günü’ne paralel olarak kutlanıyor.
TMMOB Mimarlar Odası Osmaniye Temsilciliği Yönetim kurulu başkanı mimar Halise Bilici Şen, Devlet Bahçeli Meydanındaki Atatürk anıtına çelenk sunumu , saygı duruşu ve istiklal marşımızın okunmasından sonra yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
“Dünya Mimarlık Günü, 1985 yılından bu yana her sene Ekim ayının ilk Pazartesi günü, BM Dünya Konut Günü’ne paralel olarak kutlanıyor.
Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) tarafından bu seneki tema “Sağlıklı bir dünya için temiz çevre” olarak belirlendi. UIA, bu temayla üç temel alana odaklanarak 2030 küresel kalkınma gündemine katkıda bulunmayı umuyor: Bu üç tema “barınma, kamusal alanlar ve bunların iklim değişikliğiyle ilişkisi.”
Barınma: UIA, tüm insanların yeterli barınma hakkına sahip olması gerektiğine inanıyor. UN Habitat’a göre, dünya çapında 1,8 milyardan fazla insan yeterli barınma hakkından yoksun. 2030 yılına kadar, dünya nüfusunun yüzde 40’ının, istihdam, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlere erişim için bir ön koşul olan yeterli konut erişimine ihtiyacı olacağı tahmin ediliyor.
Kamusal Alanlar: Devam eden COVID-19 salgını, kamu binalarının ve açık alanların geleceğini nasıl gördüğümüzü şekillendirmede önemli bir etkiye sahip oldu.
İklim Değişikliği: Birleşmiş Milletler Çevre Programı, şehirlerin küresel CO2 emisyonlarının yüzde 75’inden sorumlu olduğunu; ulaşım ve binaların bunun en büyük sorumlusu olduğu tahmin ediyor. Mimarlar, yapılı çevrenin karmaşık zorluklarına yanıt verecek donanıma sahip. UIA SDG Komisyonu, BM girişimleri ile dünyadaki mimarların uygulamaları arasında bir köprü oluşturmak için çalışıyor. Mimarların sadece yeni Sürdürülebilir Kalkınma Gündemine duyarlı olmalarını değil, aynı zamanda uygulanması ve evriminde aracı olmalarını sağlamayı amaçlıyor.
2020 yılının başından bu yana yaşadığımız pandemi süreci hepimize yaşam biçimlerimizi, üretim-tüketim alışkanlıklarımız ile doğa, çevre ve sosyal sorunlar karşısındaki duyarlılıklarımızı gözden geçirmemiz gereğini yeniden hatırlattı. Ülkemizde Her yıl yaklaşık 8 bin mimar meslektaşımız devlet ve vakıf üniversitesinden mezun oluyor. Bu durumun meslek pratiğinde bir tıkanma yaratacağını ve hatta bu tıkanmanın kendisini çoktan hissettirmeye başladığını söylemek gerekiyor. İnşaat sektörünün daralmasıyla beraber meslektaşlarımızın gelecekleriyle ilgili kaygıları artmakta ve bu durumun acilen çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
“Bu çerçevede mesleğimiz açısından tartışılması, düşünülmesi gereken çok sayıda başlık olduğu gibi, yaşanan süreçlerin meslektaşlarımız üzerindeki etkileri açısından değerlendirilmesi önemli” diyen mimar Halise Bilici Şen, açıklamasını Türkiye Mimarlar Odası olarak mesleğimizin ve meslektaşlarımızın daha sağlıklı, kaliteli, güvenli bir kentsel gelecek için üstlendiği önemli rolü ve bunun ortak geleceğimiz açısından yaşamsal değerini kamuoyuyla bir kez daha paylaşıyoruz” diyerek tamamladı.
Hasan KILIÇ